Gıda, yakıt, enerji ve vergilerdeki artışların yanı sıra hiper yüksek enflasyon, 1970'lerden bu yana yaşanan en kötü krize yol açtığın Dünya’nın her tarafının kavrulduğunu dünyanın dönüyor olması gibi bir gerçek. 2000li yıllarından bugüne enflasyonsuz büyüyen yeni kuşak bu duruma alışık değil. Uzmanlar, Dünya’nın en zengin, parası en kıymetli ülkelerinden biri olan İngiltere'deki yoksulluk oranının uzun zamandır görülmeyen seviyelere ulaşacağı konusunda uyarıyor. İngiltere'deki Finansal Yönetim Otoritesi (FCA), İngiltere'nin dahi , 1950’lerden bu yana kayıt altına alınan harcanabilir gelirde en kötü düşüşe hazırlandığını söylüyor.

Pandemi sonrası Dünya gıda ve insan döngüsünün bozulmasının yanı sıra artan gaz ve elektrik fiyatlarının ardından, birçok insanın ısınma veya gıda harcaması arasında tercih yapmak zorunda kalmasıdır. Bu nedenle doğalgaz ve elektrik faturaları ciddi aile ekonomisine yük getirmeye devam edecek. Sosyal medyaya konuşan vatandaşlar, çocuklar dolayısıyla evi ısıtabilmek için artan gıda harcamalarını kısmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar..

 Yoksullara yardım için kurulan sosyal yardımlaşmada  çalışan bir yetkili, bazı ailelerin patates kabul etmediğini ve bunun yerine ocakta pişmesi uzun sürmeyen şeyleri tercih ettiğini söyledi. Aileler elektrik ve doğalgaz faturalarından duydukları endişe sebebiyle bu tür tedbirlere başvuruyorlar.

Kolay pişen makarna, hazır çorba, ısıt ye yemekler önümüzdeki yıllarda favori olmaya devam edecek.

Krizi daha da kötüleştiren şey, bu artışın yalnızca akaryakıt fiyatlarında değil, gıda ve birçok hizmet ve vergilerde de olması hiper enflasyon söylemini gerçekçi kılmaya başladı.

Öyle ki sebze meyve fiyatları yerel marketleri sürükleyen en önemli kalem olan manav satışlarını dibe vurdurmuş pazarlarda insan yoğunluğu kaybolmaya başlamıştır.

Fransa’da cumhurbaşkanı Macron’u yakalayan bir vatandaşın eşi ile beraber 4000euro maaş aldıktan sonra kira elektrik ve diğer giderlerden sonra gıda ihtiyacını karşılayamadığını söyleyen adamın isyanı sosyal medyada milyonlarca izleniyor.

Şimdi ülkemizde bu küresel kriz eğer iktidar değişimini sağlayamaz ise bu iktidarın başarısı olmayıp muhalefetin başarısızlığı olma durumunda bir durum tespitini ortaya çıkaracaktır.

Millet umuduna bakar. Cebine bakar. Tencereye bakar.

Bu zamanda tüm kesimler gösteriş ve israftan şatafattan uzak durmalı.

Aksi takdirde ufak bir durum milletin gözüne batmakta ve milletin gözünü değil yüreğini kanatmaktadır.

Bunu en güzel yine iktidar yapıyor. Tüm takım cumhurbaşkanından il yöneticisine kadar halk içerinde vatandaş sofrasında.

Bende sizinleyim. Aynı gemideyim düşüncesini paylaşmaktalar.

Muhalefet yine yanlış yapıyor. Millete yapmak formülü ile değil yıkmak formülü ile gelmeye çalışır iken milletin macera aramayacağını tahmin dahi edemiyorlar.

Bu ramazan komşunuza  yiyecek ekmeği, fasulyesi olup olmadığından önce elektrik doğalgazını ödeyip ödeyemediğini sorun.

Doğalgaz olmadan fasulye ocakta pişmiyor.

Onun için Bu ekonomik ve yaşamsal kriz küresel çapta olduğundan sorun yaşayan yalnızca ülkemiz değil. Kesinlikle daha fazla acı çeken pek çok ülke var. Enerji de dışa bağımlı üretmeyen tüm ekonomiler daha fazla etkilenecek.  Krizin daha da kötüleşmesi, sosyal ve politik krizlere de kapıyı açması dolayısıyla endişeleri gün geçtikçe daha da artırıyor. Savaşlar, göçler ,siyasi  ve politik yıkımlar bir sebep değil sonuçtur.

Bu endişe artık kimseye rahat uyku fırsatı tanımıyor.

Herkesin uykusu kaçmalı. Dağı, taşı, dereyi, ovayı, havayı, suyu denizi ekmeliyiz.

Aksi takdirde hacı dayımın sofrada sakalını sıvazlayıp İsrail Kudüs hurması ile orucunu açıp ‘’Allah olmayanlara da nasip etsin’ ’duasının kabulüne kendisi dahi inanmayacak. Çünkü komşunun elektriği yok. Ocağı yanmıyor. Doğalgazı kesik.

Yanı ocak tütmüyor. Gelirimizi giderlerimize yetiremiyoruz. Ukrayna savaşı da enerjide krizi körükleyince iyice düzen bozuldu. Ortalık karıştı.

Herkes vitesini küçültmeli ve önlem almalı.

Yoksa eski hızla bu yollar gidilmez. Hız eski hız yollar kötü ise kaza kaçınılmaz.